Pazartesi, Mayıs 23, 2011

Galatart, Ebru ve Yonca


Yıllardır içimde bir ukte olan, niyetlenip niyetlenip bi türlü buluşamadığım, tanışmak için yeterli cesareti gösteremediğimle Galata Kulesi'nin gölgesinde buluştuk, tanıştık bu gece...

Pek bi nazlı, pek bi sabır isteyen, başına buyruk sen ne yaparsan yap o bildiğince akıp giden; sabredip tanıyınca derinden ilmini kapınca birlikte yol bulup akabildiğin...

Biraz su, biraz renk, karışık, karmaşık, kalemle fırçayla yapamayacağın büyülü bir şey...


Önce hocamız sevgili Ezgi temel teknikleri gösterdi bize...
Sonra biz geçtik teknenin başına; boyalar, fırçalar, bızlar...
Bizzat ellerimle yaptığım ikinci eserim ve aşağıda üçüncü eserim. Markam dört yapraklı yonca üzerine hummalı bir çalışma üzerindeyim, rahatsız etmeyin lütfen :)))
Hocamız Galatart Atölye'sinin ortaklarından Ezgi ve ders arkadaşım Aysel'le final pozumuz.
Eserlerim şu an görücüye çıkmaya hazır değil henüz, Galatart'ın raflarında kuruyup sergilenecekleri günü bekliyorlar.

Ezgi'nin kolay ve anlaşılır eğitimiyle 2 saatlik workshopun sonunda hiç sıkıntı zahmet çekmeden üç eser yapıverdik.

Oysa ki ebru sanatında boyaların hazırlanması, fırçaların yapılması, kitrenin hazırlanması gibi her biri ayrı bir özen, sabır, uzmanlık isteyen malzemelerin hazırlarının başına oturup "ben yaptım bunları" demek doğru değil biliyorum.

Teşekkürler Ezgi :)))

Hiç yorum yok: