Cuma, Ekim 29, 2010

Kitap Mevsimi

Yağmurlu, puslu ve soğuk bir tatil gününde yapılacak en iyi şey battaniyenin altında kitaplara gömülmek :)))

Bugün tüm gazetelerde kitap fuarı eki vardı. Yarın başlıyormuş Beylikdüzü'nde.

Fuar standları arasında dolaşmak, kitaplara dokunmanın ayrı bir keyfi olsa da şehre uzak olması o kadar kitabı bir arada bulunca sanki bi daha bulamıycakmış gibi saldırıp ne var ne yok almanın bütçedeki dayanılmaz ağırlığı beni uzak tutuyor 29. Kitap fuarından...


İş Bankası yayınları Rıfat Ilgaz'ın 100. doğum yılında bütün eserlerini yayınlıyor,


Remzi Kitabevi'nde Kluge, İnsan Zihninin Gelişigüzel Yapısı

Yazılarını hep heyecanla okuduğum Ersin Kalkan'ın "Yeraltındaki İstanbul" ilk anda aklıma gelen almak istediklerim.

Ama bunların dışında hala elimde sürünen okumayı bitiremediğim Jung'un İnsan ve Sembolleri; Edmonde De Amicis'in İstanbul, Marquez'in Kolera Günlerinde Aşk.

Elimde bu kadar oyalanan kitaplara rağmen aradan sıyrılıp bir nefeste bitirdiğim, "Halvette 40 Gün" okunmaya değer.

Müslüman olan bir avrupalı kadının -üstelik psikolog- halvette yaşadığı ruh deneyimlerini anlattığı ve sonrasında bilimsel açıklamalarla yaşadıklarını yorumladığı farklı bir kitap.
Halvet deyince ilk anda cinselliği çağrıştırsa da -halvet olmak diye bi deyim var- gerçek anlamı


" tenha, tenhaya çekilme, yalnızlık ve yalnız kalma anlamlarına gelir. Halvet etmek, istenilen tenha ve her şeyden boş bir mahalde, zihne takılan ve takılacak olan şeylerden kurtularak feragat köşesini her şeye tercih etmektir. Bir başka ifade ile büsbütün yalnız durmak, biri ile tenhaca konuşmak üzere yalnız kalıp kimseyi içeri almamaktır. Halvete girmek, ibadet, zikir, riyazet ve murakabe ile meşgul olmak üzere yalnız başına tenha bir odaya, tekkelerde halvethane denilen bir hücreye, kapanmaktır. Halvete çekilmek, tenha bir yerde yalnız başına oturmaktır."


Hayat garip tesadüflerle bi'şeyleri hayatınıza katıyor demiştim ya geçen yazılarımın birinde; işte bu kitapta öyle bir silsilenin içinde Vedat'la birlikte girdi hayatıma.

Çok şey kattı bana...

Hiç yorum yok: