Salı, Mart 13, 2007

Paşabahçe Canavarı

Zeki Alasya-Metin Akpınar'ın oynadığı çok güzel bir film vardı.

Mahallenin bıçkın abisi minibüs şöförü Metin Akpınar; biricik kızkardeşine gözü gibi bakar. Kapıda ve camda her daim ağzında ki kocaman sakızı çiğneyen ve mahallesinin abisini görünce yutmak zorunda kalan Perran Kutman filmin unutlmaz karakterlerindendir. Biraz üç kağıtçı; işsiz Zeki Alasya kızkardeşe aşık olur. Rahatça dışarıda görüşemediklerinden de damlardan atlayarak evin çatısında buluşurlar.

Damdan dama atlamalar sırasında ufak tefek kazalar, birilerinin kafasına düşen kiremitler mahalleleyi telaşa sürükler. Zeki Alasya yine bi numara çevirip ben biliyorum "Kasımpaşa Canavarı 0" der.

Konumuzun filmle hiç mi hiç alakası yok ama Paşabahçe canavarı diyince aklıma Kasımpaşa canavarı ve bu film geliyor. Şimdi kapalı havada evde oturup bu filmi seyretmek vardı...

Neyse biz Paşabahçe canavarına dönelim. Bu öyle damdan dama atlamıyor, sevdiğiyle damlarda buluşmuyor. Ama bilindik buluşma yerleri aksine Paşabahçe'de buluşup yemeğe oradan gidiyorlar. Sadece kendisi değil sevdikleri de genelde birer Paşabahçe canavarı oluyor. Ya doğuştan ya da sonradan onun sayesinde.

Cama tutkun. Her türlüsüne. Yeni çıkanları takip eden; mağazada dolaşırken kendinden geçen ve küçük bir şey de olsa asla boş çıkmayan.

Tehlikeli karışım olarak nitelendirilebilecek Aynur ablam ve ben Tepe'deki Paşabahçe'de kendimizden geçtik cumartesi günü.

Yeni cam tabaklar çıkmış. 3 renkte. yeşil, pembe, turkuaz. 3 renkten 3'er tane tam 39 parça yemek takımı yaptım keyifle. Üstelik fiyatları da çok uygun. Cam tutkunlarına şiddetle tavsiye ederim.

Paşabahçe canavarı benim :)sonra Aynur ablam sonra Yavuz

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Film hayattır. Hayat ise filmin gerçeğidir. Her şey zamanı saatlediğimiz günle başladı. Sonra sevinçlerimizi, hüzünlerimizi, kahkahalarımızı onlarla yaşamadık mı? Hayatımıza onunla başlayıp, gerçekliğini yaşamıyor muyuz film karelerinde. Bizim içimizde yaşayan efsaneler değil mi? Kendimizle yaşadığımız filmler. Hayatın gerçekliği film karelerinde canlanan karakterler mi? Yoksa bizim, yaşayıp ta içinde bulunmadığımız bir hayat mı? Karar verin? Hangisiyle başladığımızı unuttunuz mu yoksa? Kim unutabilir ki o ilk tanıştığımız film karelerini, hayatımıza onlarla paylaşıp, geleceğe bakmamızı sağlayan, isteklerimizi, dileklerimizi film karelerine sığmasını istediğimiz Alaaddin'in Sihirli Lambası değil miydi? Hangimiz önüne gelen bu fırsatı kaçırabilir ki; bir dilek diledik ve gözlerimizi kapatıp gerçekleşmesini istedik. Kim bilir hayat bizi nerelere taşıyacaktı veya biz nerelere taşınmak istiyorduk gerçek hayatımızda. Ne yapacağımızı, ne istediğimizi, ne göreceğimizi bilmeden sadece gözlerimiz kapatmak ve hayal etmek. Peki neler hayal ediyorsunuz? Yoksa bu kısır döngüden kurtulup, kendimize yeni bir dünya mı? Kurmak istiyorduk. Uzaklara, ama çok uzaklara gittiniz peki sizi neler bekliyor, yeni bir hayat kuruyorsunuz kendinize, yeni dünyanızın gerçekten toz pembe mi? Yoksa size acı bir sürpriz mi? Hazırlamış olduğunu bilmeden hayal dünyasından kayboluyorsunuz; Şimdi ne yapacaksınız? Belki, kurtulabilirsiniz. Belki size yardım eden birisini bulacak ve bir şekilde de olsa kurtulacaksınız. Ümidinizi, umutlarınızı, beklentilerinizi kaybetmek üzeresiniz. Ama yaşamınız belki geri dönebilir; Ama nasıl? Artık yeni bir yoldasınız ve acı süprizler yaşamak istemiyorsunuz; Kendinize yeni bir yol seçtiniz ama hangisi olacaksınız? Yoksa yeni bir OYUN daha mı? Oynamak istiyorsunuz? Yeni bir macera mı? Yoksa bu? Kim olduğunuzu unutup, nefret ettiğiniz bir yüze mi? Karışacaksınız? Yoksa birden bire bu hayalden uzaklaşıp kendinize bir kapı mı? Acıp, yeni dünyalar yaratacaksınız? Peki, bunca yıl herkesten kaçtınız? Sonra birden bire ilk aşkımız beklenmedik yer ve zamanda karşımıza gelse, ne yapardınız? Belki de uzun zamandır yaşamadığınız duyguyu yaşamak mı? İsterdiniz…



AŞK sadece ama sadece AŞK.



Bir anda her şeye karşı savaşmaya mı başlardık yeniden? İnsanlara toplumlara ve ülkelere karşı, sonucu ne olursa olsun ve aşkımızı engelleyenlere gücümüzün ne olduğunu gösterirdik ya da Hayat bizi ayırsa da onları ayıramadı, ya sizleri, hangimiz aşklarımızı unutabildi ki, hangimiz ama hangimiz biten aşklardan sonra gözyaşlarını engelleyebildi.


FİLM HAYATTIR, HAYATSA FİLMİN GERÇEĞİDİR….

Hakan Selimoğlu

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

Hakan bey yazınız için teşekkürler bence daha sık yazmalısınız.